Hanedan Ailesi Resmi Web Sitesi
1-Bir kere Osmanlı insanı “kullukta kül” olmuş: O kadar ki, her lâlede“Allah” adını okuyor, her gülde Muhammed Mustafa’yı (sav) kokluyor.“Topraktan geldik, yine ona döneceğiz” idraki içinde yaşıyor hayatını; hayatla ilişkisini bu çerçevede kuruyor, tabiata hoyrat davranmıyor,“Yaratandan ötürü yaratılanı hoş” görme ilkesi tüm varlıkları kapsıyor. Dolayısıyla tüm varlıklarla arasını sıcak tutuyor 2-Sevmeyi, vermeyi (bölüşme-paylaşma anlamında), görmeyi
“Hürrem Tablosunu” Alan Osmanlı Torununa Nazım Siyavuşoğlu ve Ressam Tetiana Müsevitoğlu adına, LIONS Merkezinde plaket çakma töreni yapıldı. Uluslararası Lions Dernekleri 118-Y Anadolu Yakası Federasyonu ev sahipliğinde düzenlenen, yılın ilk defilesi” HÜRREM’İN HAREMİ” de, burslu öğrenciler yararına açık artırmaya çıkarılan “HÜRREM TABLOSU” nu alan, Osmanlı Hanedan Mensubu Nazım Siyavuşoğlu ve Ressam Tetiana Müsevitoğlu adına,
Osmanlı Ailesi Evlad-ı Vakıf Yönetim Kurulu Başkanı ve hanedan mensubu Nazım Siyavuşoğlu, ”Osmanlı İmparatorluğu’nun Irak’ta 400 yıldan fazla sömürgeci güç olarak bulunduğunu” öne süren ABD’nin IRAK’ sivil Valisi P. BREMER’in Sözlerin kınayarak, ”Bremer’in sözleri tarihi eksikliğini gösterir” dedi. A . A 29 10 2003 Çarşamba Saat: 12:11’de Hanedan Üyesi Nazım Siyavuşoğlu’nun Cevabı , İSTANBUL –
1974’ten sonra hanedan soyundan gelmek itibar kazandı. Son yıllarda ise ortalık bu sıfatı suiistimal etmek isteyen sahte şehzade ve sultanlarla doldu. İş artık çığrından çıktı ve konunun uzmanı tarihçiler bile ihtilafa düştü. TBMM’nin saltanatın kaldırılması hakkındaki kanunu oy birliğiyle kabul etmesi üzerine İstanbul’daki mevcut hükümet dağılmış ve milli hükümet yönetimi kurulmuştu. 4 Kasım günü Sadrazam
Sahte şehzade ve sultanlara adeta savaş açan “Son Osmanlılar” kitabının yazarı Murat Bardakçı, bu konuda en sert çıkışları yapan kişi. Bardakçı’ya göre düzmece şehzade ve sultanlar ortalığa dökülüyor. Hatta Bardakçı bir yazısında isim vererek bu sıfatla resmi protokollerde yer alan kişileri açıklıyordu. Bardakçı söz konusu yazısında şöyle diyor; “İstanbul şu anda bol bol sahte asillerle
